00:06

Senden Öğrendim

SENDEN ÖĞRENDİM

Gittin, kanadı kırık kuştum
Sustum, sözlerine küstüm
Hani kırılırsın siyaha
Nöbet nöbet geceler boyunca,
Dün güne dize gelince,
Yürek acılara doyunca,
O tez dönüsün gec olunca,
Kendime tahammülü öğrendim..
Kördüm, bilendim, seni unutmayı öğrendim..
Sen yoktun ben yalnız kalmayı öğrendim,
Acıya duvar gibi durmayı ögrendim,
Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibi,
Köksüz, bağsız durmayı öğrendim..
Vazgectiysen hep sağnak yağışlarımdan,
Vazgectiysen bitmek bilmez kışlarımdan,
Korkma kimseye ödenecek borcum yok,
Yok saymayı ben senden öğrendim..

Söz:Burcu Tatlıses

Funda Arar

23:26

Attila İlhan

MEVSİMİDİR

mevsimidir
müphem bir meltem yoklar dal uçlarını
gizlice ürperir yaseminler
körfezde deniz dalgın
bilinmez hangi aşktan arta kalmış
vahim bir yalnızlığı dinler

mevsimidir
artık erken kararır sular
her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların
korular terk edilmiş
ağaçlar duman duman
yalılar tenha
kanlıca ilk yağmurla serinler

mevsimidir
nedense ölmeye heveslenir insan
uzaya
bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya
rayından çıkmıştır yaşamak
bir eskimişlik duygusu nereye baksan
gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya
çünkü ne güzeller
zehir zemberek güzeldir artık
ne zehir zemberek çirkindir
yeni çirkinler

ATTİLA İLHAN

00:45

Kime Göre?

Yaşamak nedir ? ne kadar kendimize ait hayatı yaşıyoruz?
bu soruya " aman ben kendi hayatımı yaşıyorum " diyorsa yalandır.

"sefilliğin en büyüğü başkalarının keyfine göre yaşamaktır" demiş birileri, çokda doğru söylemiş.

bizim toplumumuz da yaşanan hayatlar önce anne ve babaya abi varsa abiye daha sonra karı veya kocaya eşlere yani
daha sonra da çocuklara bağlı olarak yaşanıyor.

bulunduğumuz en ufak çekirdek topluluğa zarar gelsin istemeyiz, kendimiz içinde olanı yapamayız.
ailenin onaylamadığı arkadaşla görüşemeyiz, istediğimiz bir arkadaşımızla ( bu bizim toplumda özellikle farklı cinselerde iki
kişinin bir yere gitmesi bir yerde oturması olabilir) istedğimiz kişiyle bir yerde oturamayız.
"aman yanlış anlaşılma olur, elalem görürüse ne der, şimdi bizi biri görürüse ne derler, aman evdekilere söyler" şeklinde
devam eder gider. ne bu yaa? kendi hayatını yaşamak asla bu olamaz...

sonrada yalnızlıktan bunaldığımızı hissederiz . kafadengi kaç kişi bulabiliyrosunuz,.? yapılan sohbetten ortak noktada buluşduğunuz kaç kişi var?
ne kadar az olduğunu düşününca bulabilrisiniz.

Yalnızlıktan kurtulamak için hayallere kaçarsınız, onaların içinde de kafayı bulmanız yakın olur. hayalerde kaybolmamak da önemlidir.

sonra bir bakarsınız ki: "kendine dönmüşsün içine dönmüşsün en sonunda içine kaçmışsın, taa ki seni biri bulup çıkarana kadar"

yalnızlığı bizler toplum olarak baskılar altında yaratıyoruz, yaşayoruzda. Farkındalık çok geç oluyor .
zaten farkında olsanda çıkamaz duruma geliyorsun.. dipsiz kuyulara, karanlık odalara kapanıp kalıyrosun:(





08:26

AŞK!


AŞK!


Aşk tam da ''şimdi''ye, şu ana aittir. ''Hep vardım'' diyemez; ''Hep var olacağım'' diyemeyeceği gibi. Geçmiş ve gelecekten zerre hazzetmez...


ELİF ŞAFAK